Domuz

Domuz

Bakara 173

“O, size; ölüyü, kanı, domuz etini, Allah’tan başkası için kesileni haram kılmıştır. Ancak kim mecbur kalırsa saldırmamak ve sınırı aşmamak şartıyla günah yoktur. Muhakkak ki Allah, Gafur’dur, Rahim’dir.”

Bu ayet ile ilgili bir şeyler yazmadan önce bu ayetin “Ledün İlmi” yani gayb ve sırları hakkında bilgiyi paylaşan ve bu paylaşımı yorumlayan iki büyüğüme ayrı ayrı teşekkür ederim.

Domuz etinin yenmemesi ayette net bir şekilde ifade edilmiştir. Domuz etinin sağlıksız olması konusuyla ilgili bir çok araştırma vardır. Burada bunlardan değil de ledün ilmindeki manasından bahsetmeye çalışacağım.

Ledün ilminde et yemek “dedikodu ve iftira atmak” demektir. Tasavvufta “kardeşinizin etini yemeğin” bu anlamdadır. Daha güncel bir ifade ile et yemek yargılamaktır.

Domuz ise öyle bir varlıktır ki; o her şeyi yer. Leş de yer, canlı da yer, ot da yer. Rahat bir fıtrata sahiptir. Yani fıtratı domuz olan kişi her türlü pisliğe bürünmüştür.

Domuz kişiden kişiye değişir. Sizin domuzunuz; sizin asla yapamayacağınız, edemeyeceğiniz, olamayacağın şeyleri rahatlıkla olan kişidir. Yani sizin tersinizdir. Ölürüm de yapmam, ölürümde yaşamam, ölürümde söylemem dediğiniz şeyleri çok büyük bir rahatlıkla yapandır. Bu anlamda sizin kolaylıkla, hiç bir sınır koymadan en üst düzeyde yargılayabildiğinizdir sizin domuzunuz.

Örneğin bilmem kim aslında şöyle kötü birisidir ancak şunlarda da iyidir dediğiniz kişi sizin domuzunuz değildir. Sizin domuzunuz kusursuz bir şekilde sizin kötülük olarak, günah olarak, din dışılık ve şeytanilik olarak gördüğünüz şeyin bütünüdür. Dolayısıyla çok kolay yargılarsınız. Çünkü biliyorsunuz ki asla oraya gitmeyeceksiniz, asla o kişi olmayacaksınız, asla o kişinin yaptıklarını yapmayacaksınız.

Peki Allah domuzunuzu neden karşınıza çıkartır? En çok yargılayacağın şeyi bile bir takva bilinci ile beni bilerek ve beni düşünerek yargılayacak mısın, yargılamayacak mısın? Bu durumda herkesin domuzu en büyük sınavlardandır.

Domuz etinin yenmemesi şu anlamdadır. O fıtrata sahip birini gördüğünüzde dedikodusunu yapmayınız. Eğer yaparsanız onun halleri size bulaşır. Bu halleri kaldıracak bir fıtratınız yoksa sizin canınız yanar. Kendinize vermiş olduğunuz zarardan dolayı da günaha girersiniz.

Ayette belirtildiği gibi domuz eti yemek haramdır. Peki haram nedir?

  1. Seni acıya sürükleyen, acı çektiren ve sana zarar veren şeydir.
  2. Rahmani akışla ilişkinizi bir daha geri dönülemeyecek şekilde kesmektir. Belli bir haram noktasına gelindiğinde o eylemi geri çevirme şansı yoktur çünkü zamanda geri gitme olayımız yoktur.

Birisini meşru müdafaa haricinde katletmek haramdır çünkü canını alabiliriz ancak yeniden can veremeyiz. Hırsızlık haramdır çünkü birisinde çaldığınızı yerine koysanız bile bu durumun etkilerini ortadan kaldırma şansınız yoktur. Örneğin birisinden bir para çaldınız, parası çalınan kişi bu yüzden borç aldığı kişiye borcunu ödeyemedi borç aldığı kişi de parasını alamadığı için iflas etti ve bu benzerlikle konu birbirini etkileyebilir. Böyle felaketler zincirini bir para çalma eylemi ile tetikleyebilir ancak bunun sonuçlarını bu dünyada ödemek bile mümkün olmayabilir.

“Ancak kim mecbur kalırsa saldırmamak ve sınırı aşmamak şartıyla günah yoktur.” cümlesinin manası ise birisi sizden o kişi hakkında bilgi istediğinde onu uyarmak amaçlı ancak şunu diyebilirsin; ondan uzak dur, ona yaklaşma sen onun hallerini kaldıramazsın. Yani yargı sözlerinden ve duygularından uzak kelimeler ile ifade edilmelidir.

Sevgiyle,