Merhamet

Merhamet

O’nun bilgisi dışında bir yaprak bile düşmez.
En’âm Suresi 59. Ayet

Bu şu demek bir şekilde birileri ile o yada bu şekilde bir araya, yan yana getirildiğimizde bu tesadüf değildir.

Tesadüf diye bir şey yoktur.

Hayatımızda bazen bir dakikalığına bazen bir ömür boyu bazen ise farklı zaman aralıklarında birileri ile yan yana geliriz. Bazen bir durumu beraber yaşar bazen de sadece yan yana dururuz. Bütün bunlar tesadüf değildir.

Bu bir araya gelişin bir dünya birde ruhsal tarafta anlamı vardır.

  • Dünya tarafındaki anlamı bellidir;
    • Bir düğünde kutlama, bir otobüs yolculuğunda bir yere gitmek, herhangi bir kuyrukta sıra beklemek, bankada para yatırmak, okulda bir şeyler öğrenmek, işyerinde çalışmak vb.
  • Manevi tarafta anlamı ise;
    • Bir araya gelişin süresine göre değişiklik ve derinlik kazanır. 4 saatlik bir otobüs yolculuğu ile 40 yıllık bir evlilik haliyle başka olacaktır. Bu birliktelikler 1 dakika da olsa ve hatta bu süre içerinde hiç konuşmasak bile bir amacı vardır.

Birlikteliğin amacı nedir?
Bu amacı anlamak için, bu birliktelikteki “bizim ihtiyacımız nedir” sorusundan daha geniş ve daha genel bir soruya geçmek gerekir. “Dünyamızın ihtiyacı nedir?” Tabii ki bu fiziksel dünyanın ihtiyacı olan daha fazla oksijen, daha fazla ağaç, daha fazla temiz su gibi düşünülebilir ama manevi açıdan bakıldığında dünyanın ihtiyacı sevgidir. Her insan dünyasının ihtiyacı sevgidir, dolayıyla her insanın ihtiyacı sevgidir.

Peki sevgi için var olan ihtiyaç nedir?
Merhamettir.

Bu yüzden herhangi bir şekilde bir araya getirildiğimizde ana tema merhamettir.

Bir şekilde bir araya geldiğimizde zihin, doğası gereği durmaz; gördükleri, duydukları, algıladıkları üzerinden sınıflandırmaya, ayrıştırmaya başlar. İyi – kötü, güzel – çirkin, uzun – kısa, güvenli – güvensiz vb. Bu davranışın ardındaki ana sebep güvensizliktir. İnsan en güvenli olduğu yerde bile kendini güvensiz hisseder. Güven ihtiyacı daha derin ve daha önceden gelen bir eksiklik haline dayanır. “Merhamet eksikliği

Merhamet eksikliğinin bizde, dünyamızda ve etrafımızda eksik olduğunu nasıl anlıyoruz?
Eğer;

  • bir huzursuzluk, anlamsızlık,
  • bir duramama,
  • bir tutunamama,
  • bir şeyin veya bir yerin parçası olamama gibi bir yabancılaşma yaşıyorsak,
  • bir acı, bir üzüntü yaşıyorsak,
  • gerek dışa dönük kırgınlık, öfke, haksızlığa uğramış gibi duygu yaşıyorsak

aslında bütün bunlar iç seviyede merhamet halinin eksikliğini gösterir.

Merhamet nedir?
Merhamet Arapça bir kelime olup RHM kökünden gelir. Bu kök dişi devenin rahmi ve Allah’ın isimlerinden olan Rahman ve Rahim kelime kökü ile aynıdır. Merhamet kelimesinin Rahman ve Rahim kelime kökeni ile aynı olmasının bir anlamı olmalıdır. Oysaki bu merhamet anlamı taşıyacak başka kökten bir kelime seçilebilirdi. Bu bakış açısından ilerlersek,

Dişi devenin rahmi ne yapar?
Doğacak olan deveyi kapsar, korur, kabul eder, onun neye dönüşeceğine aldırmadan belki kabilenin en iyi devesi olacak belki sakat bir deve olacak bununla ilgili hiç bir ayrım yapmadan esirger, korur ve olması gerektiği gibi olmasına izin verir.

Bu anlamda merhamet sadece bir iyilik hali, iyi bir duygu ile kabullenmenin ötesinde olduğu gibi kabul etme olduğu gibi sevmektir.

Peki olduğu gibi sevmezsek ne olur?
Bu kadar büyük bir düzen içerisinde bir kadere, bir kurguya, bir ayara inanmak zorundayız. Allah’tan bize verilen bir şekilde yaşamamıza izin verilen deneyim aralığına, ölçü anlamında kadere inanmamız gerekir. İnsan bir program ile dünyaya gönderildiğinde var olan her şey öncelikli olarak merhamet bakış açısına göre programlanır. Bu şu demek; bu kişi, bu olaya o kişiye merhamet ekseninden bakarsa ne görecek, nasıl tepki verecek?

Örneğin eşinizle veya patronunuzla gerildiğiniz. Duruma bakışlarınız, yaklaşımlarınız farklı, ihtiyaçlarınız istekleriniz farklı, durumdan beklediğimiz çıktı farklı ve bu yüzden gerilip kavga edecek hale geldiniz. İşte burada anlamamız gereken şey merhamet ile baksaydım neyi görürdüm. Merhamet ile önce kendime sonra duruma dahil olan diğer insana baksaydım ne görürdüm ve merhamet ile baksaydım duruma ne tepki verirdim.

Merhamet ile bakmak ne demek?
Rahim olanın yada dişi devenin rahmi olanın tersi nedir? Hiç bir şeyi olduğu gibi kabul etmeyendir. İnsan zihni hiçbir şeyi olduğu gibi kabul etmeyen bir şeydir. Her şeyi düzene sokmaya çalışır. Çoğu kişi sol beyin algısı ile bakar. Bu da şunu getirir. İyi vardır, kötü vardır, doğru vardır, yanlış vardır, az vardır, çok vardır, uzak, yakın, kara, ak, çirkin, güzel vardır ve bu eksende gerçekliği algılar. Böylece durumu, kişiyi, duyguyu belirli bir sıraya, seviyeye, ölçüye koyar. Ancak son tahlilde bir ölçüt kullanmak demek yargılamak demektir, ben onu, durumu olduğu gibi kabul etmiyorum demektir. Çoğunlukla ideal ve ulaşılamayacak varsayımlara dayanan bir artı sonsuz ile eksi sonsuz arasından bir noktada onu bir şeye layık görüyorum demek.

Layık görmek ne demek?
Büyük bir cüret demektir. Bir şeyin nedenini, niçini, aslını bilemeyeceğimiz için cüzi (az) bir zekaya, cüzi bir algıya, cüzi bir anlayışa dolayısıyla külli (bütüne ve genele ilişkin) olmayan bir algıya, zekaya sahip olduğumuz için öncesini, sonrasını ve şimdinin bütün katmanlarını, şimdideki bütün olasılıkları ölçmemiz mümkün değil, anlayamayız. Bu insan neden oraya geldi ve bundan sonra nereye gidecek? Bunları anlama şansımız yoktur.

Rahmin içerisindekini rahim korur ama önemli olan rahmin içerindekine rahmin sahibinin niyetidir. Dişi deve yavrusuna karşı ne hisseder? Özünde rahim sadece bir organdır. Ancak devenin niyeti ile ilişkilendirildiğinde deve onu bütün potansiyeli ile gelişmesine ve var olmasına izin verdiği için büyür. Rahmin sahibi rahimdekini seviyor. Koşulsuzca seviyor. Dolayısıyla rahmetin kaynağı Rahman ve Rahim olan Allah’tır. Bu yüzdendir ki merhamet duygusu insan ile ilişkili bir şey değildir. İnsanın merhamet bakış açısını seçmesi ile harekete geçen bir şeydir. İnsan merhamet edemez sadece merhameti seçebilir. Allah merhamet eder.

Sen onlara sırf Allah’ın lütfettiği merhamet sayesinde yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı kalpli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılır giderlerdi. Onları affet, onların bağışlanmasını dile, iş hakkında onlara danış, karar verince de Allah’a güven, doğrusu Allah kendisine güvenenleri sever.
Al-i İmran Suresi 159. Ayet

Bu ayetin tarihsel döngüsün bakıldığında müminler kafirler üzerinde bir zafer kazanıp Müslümanlığın kabulü ile barış hali olduğunda peygamber efendimiz Medine’de kalacaktı ancak Mekke’ye dönmesi söylendi. Yıllardır savaştıkları ve yakınlarını öldüren o kişiler ile bir arada yaşamak çok zor olacaktı. Konu uzun ancak özetle işte Allah’ın peygamber efendimize lütfettiği merhamet sayesinde peygamber efendimiz yumuşak davranmış ve bu durum tüm Mekke’yi sarmıştır. Bu yüzden şehirden kimse gitmemiş.

Korktuğumuz endişe ettiğimiz ama yapmamız gerektiğini bildiğimiz noktaya kendimizi getirdiğimizde o merhamet hak edilir.

Merhamet durduk yere çıkmaz. Bunu hak etmek gerekir. Merhamet bakış açısı ile bakmak gerekir.

  • O ne şimdi?
  • Ben neyim şimdi?
  • O ne olduğu ile ilgili neyi hak ediyor?
  • Ben ne olduğum ile ilgili neyi hak ediyorum?
  • Son noktada hepimiz merhameti hak ediyoruz.

Merhamet ne yapıyor?
Merhamet edenin hali üzerinden, duygusu üzerinde, kalbi üzerinden diğer insanı da etkiliyor.

Bir araya getirildiğimizde; merhamet gözüyle baktığımızda, merhamet gözüyle bakmadığımızda göreceğimiz olasılıklar göreme sansımız çok yüksektir.
Merhamet olduğu gibi kabul etmektir.
Olduğu gibi kabul etmek ne demek?
Onu olduğu gibi görmek. Ne olduğunu görmek

  • Bir geçmişe sahip
  • Belli yaraları sahip
  • Belli korkulara sahip
  • Belli yanlış bilgiler edindi
  • Tramvalara sahip
  • İstemediği şeyler yaşadı vb.

Bunun sonunda bir şeye dönüştü. Bir potansiyel. Zayıflıkların ve güçlerin rahmani bir bileşimi. Neden rahmini? Eğer onu merhamet gözüyle algılarsak ondan çok şey öğreneceğiz. Şifa bulacağız, kendimle ilgili bir şey anlayacağım. Düşmanım sandığım kişinin dostum olabileceği potansiyelini taşıdığını göreceğim.
Dert olarak görünenin dermanı olduğunu görebiliriz.

Merhamet bakış açısında karıştırılan şey olduğu gibi görmek yerine olması gerektiği gibi görmek seçiliyor. Olması gerektiği gibi kısmında beni hoş tutacak, bana göre iyi bana iyi gelecek olan halin seçilmesi.

Biz neyin iyi olduğunu bilemeyiz.
Merhamet, olanın oldurandan kaynaklandığını bilmektir.

Zor olan, sıkıntılı olan, acı veren birini bir durumu olduğu gibi kabul etmek hayatımızda neyi değiştirecek?
Olanın olduğu gibi kabul edilmesi olanın olduğu gibi kalacağı anlamına gelmez.
Olanın olduğu gibi kabul edilmesi Rahman ve Rahim olanın merhametinin harekete geçmesi anlamına gelir. Olanı kabul ettiğimizde olduranında bakışını ve tavrını kabul etmiş olacağız. Merhamet sahibinin bize ve sorunun diğer bileşenlerine de merhamet etmesine izin vermiş oluruz.

Merhamet ile,